Kanserin en eski tanımı Mısır papürüslerinde yazılmıştır ve milattan önce 3000-1500 yılları arasındadır. İlk yazılan bilgiler göğüs kanseri üzerinedir. 2400 yıl önce ki Peru İncalarından kalan bir mumyada malign melonamaya rastlanmıştır. Yine kalıntılarda en sık rastalanılan tümör osteosarkomdur çünki diğer dokular çürüse de kemik dokular günümüze kadar korunabilmektedir. Hipokrat ilk olarak iyi huylu ve kötü huylu tanımlamalarını yapmış, ve yazılarında yengeç kıskacı ya da yunanca yengeç anlamına gelen karkinos adını vermiştir. Bu kelime ingilizceye çevrilirken de cancer veya carsinoma olarak geçmiş vr günümüzdeki terminolojiyi oluşturmuştur.
Çağımızın vebası olarak da bilinen ve son dönemlerde sıklıkla bu şekilde adlandırılan kanser. İnsan hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde büyümesi olarak kısaca ve basitçe tanımlanabilir.
Kanser hücrelerinin büyüme sebebi DNA hasarıdır. Normalde vücut bu hasarı tamir edebilirken, kanser hücrelerindeki hasarı onaramamaktadır.
Kanser genellikle solid dediğimiz kitle formasyonundadır. Lösemi gibi bazı kanserler tümör formunda değildir. Tümörlerin tamamı kanser değildir, bu tümörler çok nadir istisnalar dışında vücutta başka yerlere yayılmazlar (metastaz) ve hayatı tehdit etmezler.
Bulundukları bölgryr göre kanserler çok fazla farklılık gösterirler. Büyüme hızları, yayılmaları ve buna bağlı olarak da tedavileri farklılıklar gösterir. Kanserlerdeki yaşam süreleri kişiden kişiye farklılıklar gösterir. Bunda önemli olan yaşam tarzları ve sigara kullanımı ve tüketilen yiyeceklerdir.
Sebepleri genetik özelliklerden radyasyona, hormon kullanımından enfeksiyonlara(viral, parazitik, bakteriyel) kadar çeşitli şekillerde görülebilir. Tabiki vücudun asidik yapısı ve kanser hücrelerinin çok sevdiği kan şekeri yüksekliği gibi sebeplerdekanser gelişmesi ve yayılmasını hızlandırıcı etmenlerdir. Son dönemlerde yapılan çalışmalarla HPV - Human Papilloma Virus, HTLV-I - T-cell Lymphyocytic Virus- I, Hepatitis B Virus, HIV - Human Immunodeficiency virusunun kanser yaptığı ıspatlanmış bunların yanı sıra Helicobacter Pylori (midede bulunan bir bakteri) kanserojen olduğu tespit edilmiştir. (Bakınız; Good for You: Reducing Your Risk by the American Cancer Society Robert Weinberg & the Search for the Cause of Cancer by Ann Gaines and Jim Whiting)
Modern Kanser Tedavileri;
Kanser tedavileri kanserin ilk tanımlandığı günden günümüze çeşitli aşamalar ve dönemlerden geçmiştir.
Hormonal tedavi: 19.yüzyılın başlarında overi alınan tavşanlarda süt üretiminin durduğu tespit edilmiş ve buradan yola çıkarak göğüs dokusunun overler tarafından yönetildiği anlaşılmıştır. Yine aynı dönemde göğüs kanseri vakalarında uygulanan ooferektomi ile göğüs kanserinin tedavi edilebileceği düşünülmüş ve günümüzdeki tamoksifen tedavisinin temelleri atılmıştır.
Yarım yüzyıl sonra prostat kanserlerinde testisin alınması sonucu gerileme olduğu görülmüştür. Günümüzde de erkek hormonlarının engellenmesi ile tedavi alışmaları devam etmektedir.
Radyasyon Tedavisi: 19.yüzyılda bulunan röntgen ışını tanı amacı ile günümüzde de kullanılması yanı sıra kanser tedavisinde yeni bir çğır açmış ve bulunduğu andan itibaren kanser tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır.Günümüzde radyoterapi gamma knife gibi çok hassas cihazlardan, intra operatif radyasyon terapisine kadar çeşitli şekillerde kullanılmaya başlanmıştır.
Hipertermi (ısı tedavisi): Isının kanser hücrelerini öldürdüğü tespit edilmiştir. Ancak tel başına sıs tedavisi kanserde tam iyileşme sağlama ihtimali düşük bir tedavi yöntemidir. Bu yöntemde ısı yüksek boylu ses dalgaları ceya mikrodalga ile sağlanmakta hatta radyasyon bile kullanılmaktadır.
Ve Kemoterapi:
II.Dünya savaşı sırasında kullanılan hardal gazına maruz kalan askerlerde kemik iliği depresyonu görülmesi üzerine yapılan çalışmalar sonunda nitrojen mustard(hardal) denilen gaz bulundu ve bu gazın lenfoma üzerinde üzerinde pozitif etkileri olduğu görüldü. Bu madde çoğalan hücreler üzerinde etkiliydi ve DNA hasarı yaparak kanser hücrelerini öldürüyordu (aynı zamanda çoğalan tüm hücreleri) bunlara alkilleyici ajanlar adı verildi.
Sonraki yıllarda metotreksat adı verilen hücre çoğalmasını engelleyici bir ajan daha bulundu. Zaman içerisinde liposom teknoloji sayesinde kemotöropatik ajanların taşınmasını kolaylaştıran maddelerle birlikte kullanımı veya monoklonal antibody teknolojisi kemoterapi ilaçlarının sadece kanser hücrelerine gitmesini sağlayan maddeler kullanılmaya başlandı.
Otoriteler tarafından mucize tedavi denilen kombine tedaviler zaman içerisinde yapılmaya başlandı cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi üçlüsü.
Günümüzde en modern tedavilerden birisi biyolojik terapilerdir. Yani immünotherapy yani bağışıklık sistemini güçlendiren ve düzenleyen tedaviler. Umudun bu tedavide olduğu anlaşılmış ve yapılan çalışmalar sonucunda da çeşitli aşılar geliştirilmeye başlanmıştır. Bunun ilk örneğini cerviks kanserine karşı avrupada kullanıma sunulan aşı yapmaktadır.
20. yüzyılda gelinen noktada ise anlaşılmıştır ki normal hücrede gelişen DNA hasarı hücrenin ölmesine sebep olurken kanser hücresinde meydana gelen DNA hasarında kanser hücresi ölmemektedir. BU NE DEMEKTİR KEMOTERAPİ KANSERİ YENEMEZ. Bir şekilde bu DNA nın tamir edilmesi gerekir burada da karşımıza Xptonic SLS çıkmaktadır.
Kanserler hakkında internette çok fazla bilgi bulunabileceği için ayrı ayrı kanser türleri ile değil, genel anlamda bu konu ile ilgili bilgiler aktarmak istedim.
Kanser kontrolsüz çoğalan hücrler demiştik. Gerçekten de kanser hücreleri ugun ortamı buldukları zaman çok hızlı bir şekilde büyürler ve uzaklara yayılırlar. İşte bu noktada bilimsel verilerin de ışığında size bazı ALTERNATİF TIP UYGULAMALARINDAN BAHSETMEK İSTİYORUM.
ATERNATİF VE TAMAMLAYICI TEDAVİLER:
1. XP TONİK SLS,
2. Diyet değişimleri; makrobiyotik dediğimiz ve et (kırmızı ve beyaz), şeker, tadlandırıcı, kimyasal katkı maddeleri bulunmayan, ağırlıklı sebze ve meyve üzerine olan beslenme yaklaşımları
3. Hipnoz, meditasyon, relaksasyon, biofeedback teknikleri.
4. Çeşitli manuplasyonlar chiropractic, osteopathic & masaj terapileri
5. Metabolik terapiler, Gerson diyeti v.s.
6. Ek besinler ve otlar,
7. DMSO,
8. Ozon,
9. Chesium chloride,
10. Hidrazin sülfat,
11. Amigdalin (vit B17),
12. Yüksek doz C vitamin terapileri,
13. Hipertermi tedavisi,
14. Anvirzel (zakkum),
15. İnsülin potansiyelizasyon terapisi,
v.s
v.s
*ÖNEMLİ NOT: Burada verilen bilgiler tamamen bilgilendirme amaçlıdır. Lütfen konusunda uzman kişiler dışında ne kendiniz veya bir başkasına bu uygulamaları yaptırmayınız ve yapmayınız.
Zaman içerisinde bu tedaviler hakkında ayrıntılı bir şekilde sitemizde bilgilere ulaşabileceksiniz. Lütfen devamlı güncellenen sitemizi takip ediniz.
Esen kalın.
Dr.Levent KARAFAKI
KAYNAKÇA:
Encyclopedia Britannica. See entries on Medicine, History of Cancer.Lyons AS, Petrucelli RJ. Medicine: An Illustrated History. New York: Harry N. Abrams Publishers; 1978.Shimkin MB. Contrary to Nature: Cancer. For sale by the Superintendent of Documents, U.S. Printing Office, Washington D.C. 20401. DHEW Publication No (NIH) 76-720; 1976.Contran R, Kumar V, Robbins S. Robbins Pathologic Basis of Disease, 4th ed. Philadelphia, Pa: WB Saunders; 1989.Diamandopoulus GT. Cancer: An historical perspective. Anticancer Res 1996;16:1595-1602.Gallucci BB. Selected concepts of cancer as a disease: From the Greeks to 1900. Oncol Nurs Forum 1985;12:67-71.Harvey AM. Early contributions to the surgery of cancer: William S. Halsted, Hugh H. Young and John G. Clark. Johns Hopkins Med J 1974;135:399-417.Kardinal C, Yarbro J. A conceptual history of cancer. Semin Oncol 1979;6:396-408.Meisels A, Morin C. Cytopathology of the Uterus. 2nd ed. ASCP Theory and Practice of Cytopathology 1. Chicago: ASCP Press; 1997.
***Tüm hakları Dr.Levent KARAFAKI alıntı yaparken kaynak gösterirseniz sevinirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder